Ayrılık ve Hasret ŞiirLeri ( Arşiv )

YANGIN

Sıcak çay yanıyor yanımda,
içimde yanıyor
Elimde sigara,
ucunda dertlerim yanıyor
Aklımda istanbul,
annem yanıyor
Bense,
İçimde özlem,hasret ve sevgiyle
Bu salaş çay bahçesinde
derdime yanıyorum..

1994_İzmir

KİRLİ BİR HÜZÜN

Kentlerde yularsız bir insan yüzü
..................karlı dağlara
..................dumanlı yaylalara hasret.

Budaklı bir çınar yüreği
.............................dikenli
kaçsan amansız
okşasan kan.

Rüzgara isyan sesi
yeşile küskün
.......................alsan koynuna

ÇOKTULAR AMA HİÇ YOKTULAR

Ne garip!
odamda sadece içtiğim hesapsız
sigaraların kokusu var!
Oysa yüreğimde büyüttüğüm dostluklar
Hasret bıraktı bir bir
Şimdi kokuları nerede?
Vefasızlık kokusu nerede?
Yoksa içimemi sindiniz
Utanmadan
Kendiniz
gibi! ! !

HASRET

Bu gün benim için daha güzel bir gün,
Sanki umutlarım daha yeni doğmuş,
Bu gün ruhuma bayram kalbime düğün,
Kederlerime sevgi ve hasret olmuş.

Yıllar öncesinde bir olay yaşanmış,
Aşk o olayda benliğini bırakmış,
İlk olarak hasret ile karşılaşmış,
Sevgiyi bırakıp hasrete aldanmış.

EZBERİMDESİN ANNEMİN GOZLERİ GİBİ...

Agladikca yeserir omrum dudaklarinda
Ozlemlerim cikar kasaba meydanlarina
Zaten sana kalsa coktan kaybettik savasi...

Yetmez bana hissetmenin verdigi hazlar artik
Annemin siirleri gibi
Annemin gozleri gibi EZBERIMDE,
Sadece hissetmekle yetindigim sevdan

Bilmemekmi bana aci veren
Beni o hircin yapan olumlu dudaklarini?

Gor vucudumdaki zulm'un izlerini
Hoyratligimin nedeni yalnizca zulumdendir sevgili..

SANA HASRET TENİM

Hava sıcak,
Kavruluyor toprak,
Her yanı susuzluktan çatlak,
Nasıl hasret bulutlara?
Bekler özlemle yağmurları.
Yaş** suyunu toprak.
Tomurcuklara can veren nemi?
Doğa bulutlardan alır,
Tenim ise,
Senin hasretinden.

TENİM SANA HASRET

Hava sıcak,
Kavruluyor toprak,
Her yanı susuzluktan çatlak,
Nasıl hasret bulutlara,
Bekler özlemle yağmuru,
Yaş** suyunu toprak.
Tomurcuklara can veren nemi,
Bulutlardan alacak.
Bedenim ve tenimse?
Senin hasretinden.

BAL ARISI - 14 EKİME

yine gece: yastığıma sarıldım
kar yağıyor şehire ben sabaha darıldım
Ekimin 14' üydü bir güzele vuruldum
sensiz geçiyorken ömrün bu yarısı
sana hasret ağlıyor inan ki Bal arısı

HASRET KALDIM

Hasret kaldım o gülüşüne
Yüzümde aynı ifade
Gözlerim buğulu
Bir umut ışığıyla
Dalıyorum bir boşluğa
İçimdeki hasret dışa vuruyor
O ızdırapla dolu yüzünü
Içim acıyor o an
Geçmişteki güzel günler canlanınca
Sadece bekliyor yüreğim
Zincire vurulmuş mahkum gibi
Delicesine çağlamak isteyen duygularımı

HASRET

Hasret içimdeki bir yanardağdır
Yakar patladığı zamanlar beni
Hasret ki bu dağın coştuğu çağdır
Boğar çıkardığı dumanlar beni

Miftahsız pranga ayaklarımda
Daim zonklamadır şakaklarımda
Zulmünün karanlık sokaklarında
Kurtarmaz ettiğim amanlar beni

Hasret bir ağacın gölgesindedir
Ötüşen kuşların hoş sesindedir
Sevgilinin en son busesindedir
Vuslatta tanımaz ormanlar beni

O bir zalimdir ki nemruttan zalim
Bağırsam dinlemez, anlamaz halim
Yirmidört saatte yirmidört talim
Yaptırır hüzünle harmanlar beni

TUTSAK

Düslerimde gezinirsin bayhude
Sevdamın sesine takılır düşersin
Hasret kokar buram buram bedenim
Sen bana alışamazsın
Ya yarınlarıma
Yada geçmişime
Belki korkarsın
Göz bebeklerimde tutuşan şafak
Ve bir o kadarda dertli sevdamdan

HASRET BULUNDUĞUN YERDİR

Gökte yıldızlar kadar uzak illerin
Her gece uzanır tutamaz elim
İçimde özlemi güzel günlerin
Hasret bulunduğun yerdir güzelim

Ufkuma tan vakti doğar gözlerin
Kanımda ruhumda durur izlerin
Baksanda gözüme tutsanda elim
Hasret bulunduğun yerdir güzelim

SENSİZ ÖLÜYORUM HER GECE

Seyrederken yıldızları
soyunuk gecenin sessizliğinde
yüreğimi dinliyorum,
Kötü vurgunum ne yazar?
Özünden ayrı
hasret mahkümu gibi
hayallerden sessiz geçiyorum
ve sensiz ölüyorum her gece...

(İst.1979)

AŞK'I DEMLEDİM....

Gönlün sırça saraylarında demledim 'Aşk' adını,
'Özlem' in kor ateşinde, tavşan kanı misalî,
Burcu burcu hasret kokan, o 'masumiyet' tadını,
Billur sesinde yudumladım, ma-i zemzem misalî.

ÇOK ZAMAN GEÇTİ

Dudakların uzaktı
Saki gece yine ayak sürüdü
Damağım hasret kaldı badeye
Dudaklarım kurudu

Çok çabuk tükendi Kevser şarabı
Dudağın payını
Yürekler içti

Ayrılığın kapısını arala
Yar vuslat deminde
Çok zaman geçti

HASRET GÜZEL ŞEY

Hasret güzel şey sonunda kavuşmak varsa eğer,
Uçurur göklere yardan alınan tek bir haber
Karasevda bu kimi zaman ölünmeye bile değer.

BEN ZÂTEN ORDAYIM(HASRET)

Hasret,uçsuz bucaksız bir yerdir,bilirim,
Zindânmış,prangaymış boş ver,anlatma ne olur,
Ben zâten ordayım,O yer benim gözlerim

ÖPÜCÜK ORDULARI

Öpücüklerim konsun yüzüne,
Hasret dolu dudaklarımdan,
Yüzlerce öpücük ordusu düşle,
Sana hücum eden, Komutanı “Ben”,
Uykunda iken istila edeceğim,
Alacağım gönlünü,
Ve dudak ölçüsüyle,
Hesaplayacağım yüzölçümünü.

MUTLUYKEN ÖLMELİ İNSAN

keşke
bu kadar uzun
yaşamasa insan
kollarında herşeyin
anlamını yitirdiği
an da.....
veda etmeden
sıkıca sarılıp
kokusuyla sarhoş
tenine hasret kalmadan
kapasa gözlerini
duymadan k.hpe sözlerini

KIRIK AYNA

Kırık aynadaki bir suret gibi geçiyor günlerim
Bir bütünüm ama her bir parç** ayrı yerde aynı zamanda
Toplamaya çalıştıkça dökülüyor parçalar bir bir
Kan rengi bir sızı kaplıyor içimi ansızın; adı hasret
Kesilen duygularımı acıtmıyor artık kırık parçalar
Artık sevda türküleri söylemiyor geceleri baykuşlar
Hasret ağlamıyor artık kayıp giden yavru yıldıza
Bir başka bahar yok artık bu son kavgam sevdanla
Noktalara küskündüm nicedir, virgüle hasret.
Artık virgülü sildim, noktayı koydum bitmeyen sevdana
Kırık aynadaki bir suret gibi geçmeyecek artık günlerim
Yeni bir ayna aldım, rengarenk boyalar sonbahara inat